Cinsellik yalnızca bir eylem değil; temas, güven, bağ ve beden-zihin dengesinin bir ifadesidir. Peki, uzun süre cinsel ilişki yaşanmadığında ne olur? Toplumsal tabular ve bireysel baskılarla yaşanamayan hatta konuşulmayan bu konu, aslında ruhsal ve fiziksel sağlığınızı sessizce etkileyebilir.
Cinsellikten Uzak Kalmak Ne Anlama Gelir?
Uzun süre cinsellik yaşanmaması, bazı bireyler için bilinçli bir tercih olabilirken; bazen ilişkisel sorunlar, travmalar ya da sağlık problemleri nedeniyle yaşanır. Fakat bu süre uzadıkça hem beden hem de zihin belirli sinyaller vermeye başlar.
📍 University of Chicago’nun 2016 yılında yayınladığı bir çalışmaya göre, düzenli cinsel temas yaşamayan bireylerde;
– Kortizol (stres hormonu) düzeyleri artış göstermekte, bu da süekli gegin ve tetikte birr uh haline neden olurken fiziksel olarak da hasar vermektedir.
– Uyku kalitesi düşmekte,
– Sosyal bağ kurma isteği azalmaktadır.
-Daha sık hastalığa yakalanmakta
– Öfke patlamalarına neden olmakta – psikosomatik semptomlarda artış gözlemlenmektedir, özellikle kadınlarda karın ağrısı şikayetleri sık görülür

Fizyolojik Etkiler
– Hormon Düzeyleri: Oksitosin ve dopamin gibi “iyi hissettiren” hormonlar, cinsel temas sırasında artar. Bu hormonların eksikliği, yalnızlık ve huzursuzluk hissine neden olabilir.
– Bağışıklık Sistemi: Cinselliğin bağışıklığı desteklediği araştırmalarla gösterilmiştir. Kortizol seviyesinin düşmesiyle Endorfin ve Andrenalin seviyelerinde artış meydana gelir bu da bağışıklık sistemini güçlendirir.
– Kas Gerilimi ve Psikosomatik Ağrılar: Dokunulmama hali, bedensel yansımalara yol açabilir. Freud a göre bu psikosomatik ağılar rahmin bir çeşit iletişimidir.
Psikolojik ve İlişkisel Etkiler
– Tahammülsüzlük ve Öfke: Cinsel temas eksikliği, kişilerde duygusal boşluk hissine ve gerginliğe neden olabilir.
– İletişim Kopukluğu: Çiftler arasında duygusal uzaklaşmaya, fiziksel mesafenin eklenmesi ilişkiyi zayıflatabilir. Fiziksel temastaki azalmalarda duygusal olarak uzaklaşmaya neden olur.
– Özsaygı Düşüşü: Bireyin arzulanmadığını düşünmesi, kendilik algısında kırılmalara neden olabilir. Her insan beğenilme ihtiyacıyla vardır.
Terapinin Rolü
Cinsellik hakkında konuşmak hâlâ birçok kişi için zor olabilir. Fakat susmak, bu yükü ortadan kaldırmaz. Özellikle toplumsal tabular bu durumu daha da zorlaştıır. Cinsel terapide; temas ihtiyacının anlaşılması, bedenin yeniden keşfi ve ilişkide güvenli alan yaratılması hedeflenir. Terapi, yalnızca cinselliği değil; kişinin kendisiyle ve partneriyle temasını da iyileştirir.
Uzun süredir cinsellik yaşamamak yalnızca bir tercih değilse; ardında başka duygusal ya da ilişkisel sebepler olabilir. Ve bu, tek başına taşınması gereken bir yük değildir.
Cinselliği konuşmak, onu iyileştirmenin ilk adımıdır. Unutma, bedenin kadar kalbin de temas ister.