Anoreksiya nedir ?
Anoreksiya Nervoza, yalnızca bir yeme bozukluğu değil, zihnin ve bedenin derinliklerinde yankılanan bir çığlıktır. Kişi, fiziken zayıf olsa da, aynaya baktığında kendini hâlâ ‘fazla’ görür. Bu durum sadece dış görünüşle ilgili değil; beynin, özellikle de parietal lobun algıyı nasıl yorumladığıyla doğrudan ilişkilidir.
Nörobilimsel araştırmalar, anoreksiya hastalarında beden algısını yöneten bölgelerde ciddi çarpıtmalar olduğunu gösteriyor. Beyin, kişinin gerçek kilosunu değil, tehdit algısını baz alarak ‘fazlalık’ görmeye başlar. Bu, tıpkı suya batırılmış bir kalemin kırılmış gibi görünmesi gibidir — algı, her zaman gerçekliği yansıtmaz.

Anoreksiya nasıl görünür ?
Psikodinamik açıdan bakıldığında ise bu durum, erken çocuklukta hissedilen görülmeme, duyulmama ve değersizlik deneyimlerinin bir sonucudur. Yeterince sevilmediğini hisseden birey, zamanla şöyle düşünür: ‘Eğer daha az yer kaplarsam, belki daha az yük olurum.’ Beden küçülürken, duygular da bastırılır.
Bu bastırma hali, çoğu zaman kontrol duygusuyla karıştırılır. Bazı bireyler, açlık hissiyle duygularını dondurduklarını ve böylece güçlü hissettiklerini söyler. Ancak bu his, iyileşmenin değil, savunmanın bir parçasıdır. Açlık, zamanla duygusal donukluğa ve bedensel yıpranmaya yol açar.
Toplumsal olarak da anoreksiya, sadece estetik kaygıların değil; mükemmeliyetçilik, başarısızlık korkusu ve kadın bedeni üzerindeki baskıların da bir yansımasıdır. Özellikle genç kadınlarda sosyal medya etkisiyle bu algı daha da kırılgan hale gelmektedir.
Anoreksiya nasıl tedavi edilir ?
Oysa iyileşme mümkündür. Terapi, bu algıyı dönüştürmek, geçmişin sesini bugünden ayırt etmek ve kişinin kendilik algısını yeniden kurmak için güçlü bir araçtır. Anoreksiya’nın dili çözülebilir ve kişi kendi bedeninde yeniden ev bulabilir.
Eğer sen de bedeninle değil, içindeki boşlukla savaştığını hissediyorsan; bu yalnız olmadığını bil. Konyada terapi ya da online terapide bu savaşı anlamaya ve dönüştürmeye birlikte başlayabiliriz.